60'ların sonu, 70'lerin başı...

Gerçekçi, alaycı, boş vermiş ya da romantik... Ne olursanız olun, Erkin Koray'ın şarkıları size hitap eder. Baba, "Yalnızlar Rıhtımı"nda "Bir ben miyim perişan" diye haykırırken, bir başka şarkısında ise "Deli kadın! Sen beni hiç anlamadın" diyebilmiştir. Sadece bu mu? "Elhamdülillah, fesüphanallah, inşaallah" gibi sözcüklerdeki kafiyenin büyüsüne kapılıp bundan olağanüstü oryantal bir şarkı çıkarmak da Baba'ya nasip olmuştur. Hangimiz o şarkıyı dinlerken eski günlere gitmiyoruz ki!
"Çöz beni arap saçı" demiş, derdini "çöpçüler"e anlatmış, "yoldan geçenlerin her akşam genelevlerde olduğu" bilgisini büyük bir açık yüreklilikle ifşa etmiştir. Daha az bilinen bir şarkısında ise "Ankara"yı anlatmıştır, üniversiteyi Ankara'da okumuş, İspanyol paça pantolon giyen gençlerin ruhunu ıskalamadan...
Sadece bunlar mı? Bugünlerde moda olan Hint kökenli dinler olayına o, ta 35 yıl önce el atmış, her şeyi geride bırakarak sırtında çantası, uzun saçlarıyla serüven dolu bir Hindistan gezisine çıkabilmiştir... Bunu yaparken ortalığı birbirine katmamış, sessizce çekip gitmesini bilmiştir...

Dönem 1960'ların sonu 1970'lerin başıdır...

Orhan Gencebay'ın "Bir Teselli Ver"i minibüslerde ilk kez duyulmaya başlamıştır. Büyük şehirlerin kenar mahallelerini ayağa kaldıran bu şarkı, aradan geçen onca zamana karşın hala dimdik ayakta değil midir? Son zamanlarda hiç de snobe edilmeden okumuş-yazmışların takıldıkları mekanlarda bile içtenlikle dinleniyor! Gerisini siz hesap edin...

Dönem 1960'ların sonu 1970'lerin başıdır...

Metin Erksan'ın "Sevmek Zamanı" adlı, her karesi tablo güzelliğinde oya gibi işlenmiş o güzelim filmi, hem entelektüelleri heyecanlandırmış, hem de klasik Yeşilçam seyircisini can evinden vurmuştur.Bu arada İsmet Özel, "Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında" diye başlayan şiirinde "Tabutumun üstünde zar atıyorlar" dizesine yer vermiş, dostu Ataol Behramoğlu da, "İsmet tabut sözcüğünü kullanmış şiirinde" diye başlayan bir şiire imza atmıştır...Dönem

1960'ların sonu 1970'lerin başıdır...

Cem Karaca "Karşıda Kürt evleri" diye başlayan ünlü türküsünü seslendirmekte ve o türküde geçen "Kibritsiz ateş yakan kızlar" bölümüne özel bir vurgu yapmaktadır. Henüz her konseri olay olmaya başlamamıştır...
Ece Ayhan "Meçhul Öğrenci Anıtı"nda, "Devlet dersinde öldürülen çocuklar"dan söz etmektedir..Yerli malları haftası, eski bir alışkanlığın devamı olarak hala devam etmektedir. Sinemalarda atlılar çılgınca alkışlanmaktadır.
Attila İlhan yeni bir romana, Sezai Karakoç yeni bir şiire başlamıştır.

Dönem 1960'ların sonu 1970'lerin başıdır...

Ben o günlerde, bu kültürel patlamanın farkında olabilecek yaşlarda değildim. Şimdi telafi için çok sık gidiyorum o günlere...
Sadece telafi için değil, bugünlere özgü "kültürel patlamalar"ın sonuçlarını gördükçe daha sıkı sarılıyorum o günlere...
Size de öneririm..

Ahmet Hakan / Sabah