
Devamı..."Anılar saçılmış odaya her yere. / Sevdiğim o koku yok artık bu evde... "Bu şarkı Tanju Okan'dan başkasından dinlenebilir mi? Hiç sanmam. Daha doğrusu sanmazdım.Fakat dinlenebilirmiş... Mehmet Teoman'ın bir Reggiani şarkısına yazdığı sözler mükemmel fakat yıpratıcı ağırlıktadır.Gözden düşmüş aktörü gösteriye son anda yetişebilmiş boğucu bir tiyatro oyununun dramatik atmosferini taşır bir parça...
Ben "bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte" dizelerinden çok etkilenmişimdir."Ne olur terketme, yalnızlık çok acı" demekteki "gerçekçilik" de içimi parçalar her seferinde.Ama "Masamız köşede öylece duruyor / Bardaklar boşalmış her biri bir yerde" dizeleri ve o sırada gözümün önüne gelen manzara her dinleyişimde içimi daraltır.Zaten o bağıra bağıra söylenen "Kadınım" lar yok mudur; o yenik düşmüş sahiplenmecilik! insanı gerçekten boğar...A
ncak Tanju Okan bu güzel şarkıyı, bu etkili sözleri o kadar "kendisinin" kılmıştır ki, zamanında en kayıtsız kulaklar bile bu şarkıya ilgisiz kalamamıştır.
Yaşar'ın yorumunu dinlerken bir kere daha farkettim ki, aynı şarkı sözleri farklı adamlar, farklı kadınlar ve farklı manzaralar yaratabiliyor.Genel olarak müziğin ama özellikle de popüler müziğin en hoş yanlarından biri de bu...
Tanju Okan'ın kadını "Yeter artık! iyisin hoşsun, seni sevmiştimama... Seninle birlikte yaşamak çekilecek şey değil aslında, imkânsız" deyip terketmiştir sanki...Çok çekmiştir bu kadın; katlanmak için çaba göstermiştir. Ama sonuçta karar vermiştir: O evde daha fazla kalması artık imkânsızdır...
Tanju Okan'ın yorumundaki eşsizlik biraz da oradadır. Masaya, bardaklara, toplanan eşyalara ve etrafa saçılan anılara bakarken kendi pişmanlığını yaşamaktadır sanki...O masada geçen saatlerin değerini bilmeyen, yalnızlığın ne kadar acı olacağını hesaba karmayan kendisidir ve o yüzden ağlamaktadır.
Bu yüzden "madem Okan'ın şarkıya kattığı ağlama hissini veremeyecektin neden söyledin?" diye Yaşar'a kızanlar var.Oysa Yaşar'ın yorumu aynısözlerle başka bir ilişkiyi resmediyor.Yaşar'ın kadını bana çekilmez bir hayattan kaçmış gibi gelmedi... O kadın bir başka dünyanın (belki bir başka erkeğin) çekimine kapılıp gitmiş gibi...Giden kadın için değil, ama geride kalan erkek için renksizdir dünya...
Açıkça ağlamıyor Yaşar, fakat zaten "duygulu bir çocuk" olarak söylüyor şarkıyı. Geride kalanın acısını hızlı bir tempoyla aktarıyor bize. Giden kadının hızlı temposuyla...
Yaşar, rahmetli Okan'dan çok farklı biçimde bir hayalden, eski ve tatlı bir hayalden söz eder gibi, inanmadan "kadınım" diyor...
Sonuç: İkisi de güzel, ikisi de anlamlı. Tanju Okan'ınki bir klasik.
Yaşar'ınki alabildiğine güncel...
Haşmet Babaoğlu / Vatan