"Bana zamandan söz ediyorlar"

Diyor ki Murathan Mungan "Yaz Geçer"de "Gelip size zamandan söz ederler. Yaraları nasıl sardığından ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden... Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. Dahası onlar da bilirler. Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler; öyle düşünürler"
Cuma gecesi Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda bir şey oldu...Sahnede Yaşar vardı...Şiir söyleyen şarkılarını diziyordu ardına birbir...Ter damlıyordu alnından.Ve ben "yaz bitti" sanıyordum.Bu yıl mevsimler biribirine girdi zaten. İyiyle kötü birbirine bulaştı, aklım karıştı; ne geçen zamanı anladım ne de zamanın içinden geçenleri...Ne vakit başladım ben soluk almaya, ne zaman yazdım yazıları, ne zaman okudum bu şairleri, ne zaman kızdım insanlara, ne zaman kırıldım, ne zaman vazgeçtim ve neden netliği bozuldu bütün resimlerin?.."Geçer" diyorlardı ben sordukça, "Zaman her şeyin ilacı!"
Cuma gecesi Yaşar İstanbul'a şarkı söyledi.Bir şey oldu işte o akşam...Yaşar üzerinde pembe tişörtü ile gitar çalarken bir resim geldi gözümün önüne...
Yaz biterdi...Çabucak geçer giderdi. Okul başlar, yağmur şehri her sabah ıslatırdı. Sınıfın boyalı pencereleri gökyüzünü ve yazdan kalan bütün pembe anıları saklardı...Sınavlar başlar, kış yaklaşır bir dahaki yaz gelmeyecek kadar uzak dururdu takvimde...Kasım bütün renkleri soldururken bir Cumartesi kalabalığında biri görünüp kaybolurdu ansızın: yazdan kalma bir bir anıyı canlandıran bir saç, bir pembe renk, o küçücük kalpte saklanmış yaz aşkına çok benzeyen bir suret..."Hop" ederdi kalbimiz.."Hop hop..."Ne yanındaki annene anlatabilirdin bunu ne de başka birine... Ama kalabalığa karışıp giden o şey bir daha ki yazın mutlak varlığını hatırlardı bize...Kasım da bitecekti, Şubat da...Gemileri, sıcak öğleden sonraları ve olası bir küçük aşkı taşıyacak yeni bir yaz gelecekti, evet!..Kışa katlanmak için bir sebepti yazı beklemek..Sınavlara, sınavlara ve omzumuzu çürüten bütün baskılara direnmek için bir sebepti zaman...
Yaşar eski bir şarkısını söylüyordu alnında ter ve üzerinde pembe bir tişörtle..Binlerce kişi onunla bir oluyor, sıcak İstanbul gecesini aşkın en güzel, en kederli, en yalnız, en gerçek halleriyle dolduruyorlardı..Hatırladım, evet!..."Yaz gelecekti yine"Hop etti kalbim, hop hop..Yaşar o şarkıları bir bir dizerken ardına, o dizinin bir başına bir de sonuna kenar süsü yaptı hayat ve aşka duyulacak ve hep yaşaması gereken büyük umutları..Öyle ya..Zaman geçecek..Yaşar'ın 10 yıl önce Divane'de anlatmaya başladığı o kırılgan körpe aşk olgunlaşacak, "kendini tekrar etmeden" büyüyerek yaşayacak hep...Siz bu satırları okurken ben Yaşar'ın son albümü Hatırla'yı dinleyerek yol alıyor olacağım. Albümündeki tek bir şarkıyı geçmeden ardı ardına, neşeyle, hüzünle, kederle umutla ve Yaşar'ın önünde diz çökülesi bir tutarlılıkla anlattığı hayatı takıp peşime yola vuracağım kendimi..Size de zamandan söz edecekler...Benim söz ettiğim gibi..

İclal Aydın/Vatan