Kalıcı olmak isteyen popçulara...


Her dakika ekranda, gazetede, dergide karşıma çıkan bu aymazlıktan, gözü doymazlıktan, beş para etmez klişelere gösterilen sadakatten çok sıkıldım.Neyi kastediyorum, açayım.Popçuların her fırsatta "bundan on yıllar sonra da dinlenecek şarkılar bestelemeyi" amaçladıklarını iddia etmelerinden...Katıldıkları her panelde, oturumda, TV tartışmasında "önemli olan üç beş şarkıyla geçip gidenlerden olmamak, kalıcı müzikler yapmak" deyip kendilerini işaret ederek böbürlenen eski pop ünlülerinden...Sıkıldım.
Şimdi de bakıyorum, ciddi ciddi "Çakkıdı" şarkısının önümüzdeki on yıl içinde "aşılıp aşılmayacağı" tartışılıyor.Hani bunu tartışacaklarına "çakkıdı çakkıdı, azıcık alttan azıcık üstten hoplatarak" oynasalar daha doğru bir iş yapmış olacaklar, üstelik de eğlenmiş olacaklar!
Yahu, bu kafanızı taktığınız ve tartışıp durduğunuz "kalıcılık" konusu yaptığınız işin doğasına aykırı!Kendinizi mi aldatıyorsunuz yoksa bizi mi sersem yerine koyuyorsunuz?Pop müzik şu an, hemen şimdi esmekte olan popüler kültür ve beğeni rüzgârına kapılarak seveceğimiz şarkılar, müzikler demektir.Büyük ihtimal o rüzgârla birlikte uçup gideceklerdir.Güzellikleri, alımlı yanları da işin burasında.
Popun karakteri bu.Ya gecedir ya da gündüz pop. Ama ikisi birden değildir.Ya ilkbahardır ya da sonbahar. Ama ikisi birden olamaz.Pop müziğin çarpıcı ve çekici yanı herkesi aynı anda sarıp sarmalayabilme becerisidir ve bu beceri doğası gereği dönemseldir. Zaman aktığında, dönem gelip geçtiğinde "herkes" dediğimiz şey dağılır, ayrışır, farklılaşır.
Peki uzun yıllar sonra bile zevkle dinlenen pop şarkılarına ne demeli? Hani "artık klasik olmuş" denilen şarkılar...Ama inceliğe dikkat etmeli! Onlar çoğu zaman "kalıcı" olmuş şarkılar değil, "anılarda kalan" şarkılar.Dinleyeni müzik olarak içlerine çekmezler. Hayır, onları etkileyici kılan daha ilk notalardan başlayarak çağırdıkları anılar ve yarattıkları nostaljik atmosferdir.
Şimdi aklıma "Adieu Jolie Candy" geliyor.Jean François Michael'in 1969 yılına ait "hit" şarkısı... Hani Paris tatilinin ardından memleketi İngiltere'ye dönecek olan kıza Orly Havaalanı'nda sesleniyor genç adam. "Bana yazacağını söyledin, hep öyle denir zaten/Sen gideceksin/Ben de bir tatil fotoğrafındaki hatıraya dönüşeceğim/ Elveda güzel Candy."Dışardan bakılırsa benim gözümde bu şarkının hiç modası geçmiyor. Ama gerçek öyle değil, modayla falan ilgisi yok! Şimdi, şu an biri ilk kez olarak bu şarkıyla karşımıza çıksa hangimiz kulak veririz ki? "Zamanın ruhu" çoktan değişti çünkü."Adieu Jolie Candy"yi ne zaman dinlesem içimi ürperten şey ne melodi ne aranjman ne Paris ne şu ne bu; beni alıp götüren şey kendi yeniyetmeliğim ve o çağımdaki Moda, Mühürdar, Caddebostan atmosferi.
Sonuçta diyeceğim o ki...Sevgili popçular, bırakın bu allı pullu gevezelikleri de bugünümüzü şenlendirmeye devam edin.Siz paranızı ve ününüzü kazanın, biz keyfimizi alalım. Yeter ki düzeyi yerlere düşürmeyin; çalıntıları "yaratı", yeteneksizlikleri "renk" diye yutturmayın.
Bu kadarı size de bize de yeter!

Haşmet Babaoğlu/Vatan