Consuelo, seni öpüyoruz, çok..!

Öyle bir şarkıydı ki... Akşamın lacivert şalı Moda Koyu'nu, Kalamış'ı, Suadiye'nin denize inen sokaklarını örtmeye başladığı saatlerde sanki herkes bu şarkıyı mırıldanmaya başlıyormuş gibi gelirdi bana.Besame... Besame Mucho...Benim kısa pantolondan yeni kurtulmuş aklım fikrim gitgide sertleşmeye başlayan rock havalarındaydı tabii.Ama mevsim yazsa, hava kararıp, hele denizden doğru hafifçe bir rüzgâr esmeye başladı mı, benim bile dilimin ucuna gelip yerleşirdi o sözler.Öyle ağır ağır, "yay konuşarak" başlanırdı: Besame... Besame mucho...Como si fuera esta noche la\'faltima vez...Teneke bir orkestranın solisti Bomonti Çay Bahçesi programı öncesi son provadaymış gibi bir edayla devam edilirdi: besameeee, besame muuuchoo...
Garipti aslında.Meksika nere Kadıköy nere? Değil mi?Ve Hollywood'un müzikli, şaşaalı filmleri nerede, o zamanki İstanbul'unışıkları solgun sıradan hayatları nerede?Ama bu şarkı 1941'de Meksika'da doğmuş, bir daha da ölmesine izin verilmemişti. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, benim çocukluğumun Kadıköy'ünde de çok seviliyordu."Okumayan" kalmamıştı şarkıyı; iç bayıltıcı vokal grupları, flamenkocular, sıkı Latin cazcılar, Las Vegas şovcuları, tabii ki Elvis Presley ve hatta Beatles...Yine de bu şarkıyı kimin bestelediğini filan hiç merak etmemiş, öğrenmemiştim.Ancak sorsalar; "herhalde" derdim "şarkının bestecisi gırtlağı tütün ve alkolden harap olmuş, zamanında aşkından yanıp tutuşmuş Meksikalı bir düğün orkestrası (el mariachi) çalgıcısıdır."Yanılmışım.Geçen cumartesi dünyanın bütün ajanslarının geçtiği habere bakınca fena halde yanıldığımı anladım: "Besame Mucho'nun bestecisi Consuelo Velasquez 88 yaşında Mexico City'de hayata veda etti."
Meğer bu ünlü ve eşsiz şarkının bestecisi kadınmış.İspanyolca bilseydim ve şarkının sözlerine dikkat etseydim o zamanlarda, bu sözleri yazan ve besteleyenin kadın olduğunu anlardım belki...Besame mucho... Yani "beni çok öp / defalarca öp beni!"İstek ve teşebbüs genelde erkeklerden gelir ama "beni daha çok, defalarca öp" ifadesi çok kadıncadır...Erkek öpmek, öpüşmek ve bunu kendi hanesine "kaleyi fethetmek" olarak kaydetmek ister...Oysa öpüşmenin aşkla; çok öpüşmenin tutkulu aşkla bağlantılı olduğunu düşünmek, öyle hissetmek kadınlara özgüdür...Sadece o kadar mı?Şarkının sözlerinin geri kalanı daha da çarpıcı."Bu gece son gecemizmiş gibi öp Öp beni, çok öp Çünkü öpüşmenin ardından beni bırakacakmışsın, seni kaybedecekmişim gibi geliyor bana..."
İçindeki endişeyi, korkuyu dindirmek için...Kavuşmaya şehvetli ve alttan alta "haince" bir ayrılık tadı katmak için...Öpüşmek.Nasıl da kadınca!
Ölümünden sonra Consuelo Velasquez hakkında yazılanları okuyunca iyice şaşırdım.Meksika'nın aristokrat ailerinden birinin kızıymış; dört yaşında piyano öğrenmiş, klasik piyano kariyerini sürdürmüş.Ve kimi iddialara bakılırsa; Besame Mucho'yu yeniyetmelik çağında yazıp bestelemiş.Şarkının şu sözleri aklıma geliyor bu kez: "Gözlerimin içine bak, çok yakın ol banaYarın geldiğinde çok uzağında olacağımı düşünmeni istiyorum."Yoksa bu şarkı kısa süreli ve yarım kalmış bir Romeo-Jülyet serüveninin ürünü mü?
Biyografiler de Consuelo Velasquez'in iflah olmaz bir romantik olduğunu söylüyor.İşte bir örnek: Şarkısı ünlenince Hollywood çağırmış. O da 1944 yılında bu davete uymuş, rüyalar kentine gitmiş.Genç ve çok çekici bir kadınla; üstelik de iyi bir müzisyen ve şarkıcıyla karşılaşan prodüktörler onu hemen film yıldızı yapmaya karar vermişler.Teklifleri reddetmiş Velasquez. Ve daha önce tanışıp içten içe âşık olduğu radyo programcısı Mariano Rivera'yla evlenme kararı alıp derhal Meksika'ya dönmüş...
Besame Mucho'nun yaratıcısı Consuelo Velasquez yok artık...Toprağı bol olsun!Ben şimdi yepyeni bir Besame Mucho yorumunun dünya müziğine yakışacağını düşünüyorum.Hızlı, rap vokalli, dans müziği ve rock tınıları taşıyan bir Besame Mucho...Niye olmasın, değil mi?

Haşmet Babaoğlu/Vatan