Gırgır'ın Macerası

1960'ların sonunda yüksek tirajlı günlük gazetelerden biri gülmece köşesi düzenlemeyi tasarlar, Oğuz Aral'a da onu yönetmek isteyip istemediğini sorarlar. Böylece "Gırgır" adı günlük bir gazetenin gülmece köşesi olarak duyulmaya başlar. Bir süre sonra 1972 yılının Ağustos ayında Mim Uykusuz, Tekin Aral, Oğuz Alplaçin, Ferit Öngören gibi isimlerle birlikte haftalık dergiye dönüşür.Gırgır, kısa bir süre içinde günlük gazeteleri bile imrendirecek bir düzey olan beş yüz bini aşan tirajıyla ABD'de yayımlanan Mad ve SSCB'de yayınlanan Krokodil'den sonra dünyanın üçüncü büyük mizah dergisi konumuna yükselmiştir.
Bu başarının mimarı elbette ki Oğuz Aral'dır. Oğuz Aral'ın Gırgır'da kendi neslinden arkadaşları ile çalışmak istediği ancak onların buna sıcak bakmadıkları bilinmektedir. O da gençlerden kendi yazar ve çizer kadrosunu yaratmıştır: Ramize Erer, Özden Öğrük, Latif Demirci, Hasan Kaçan, Behiç Pek, İlban Ertem, Ergün Gündüz, Galip Tekin, Bülent Arabacıoğlu, Şevket Yalaz, Necdet Şen, İsmet Çelik, Attila Atalay gibi isimler Gırgır'ın başarısında emeği olan sanatçılardır.
Gırgır'ı Gırgır yapan önemli etkenlerden birkaçını da Aziz Nesin'in öyküleri, Mort Walker'ın Hasbi Tembeller'i, Hafiyesi Mahmut, Hayk Mammer, Köstebek Hüsnü (ve Abdürrahim), Çılgın Bediş, Muhlis Bey, Vites Mahmut , Utanmaz Adam şeklinde sıralayabiliriz.Bunlar arasında en önemlilerinden biri de Utanmaz Adam'dır. "Klark" bıyıklı, hilekar, kadın kız için her tür numarayı yapan, gerçek bir utanmazlık timsali Şeref Haktanır...
Ancak yukarıda adı geçmeyen öyle bir isim var ki o apayrı bir yer tutuyor gönlümüzde. Onun adı Avni... Nam-ı diğer Avanak Avni... İşte Oğuz Aral'ın ağzından Avni:"Avni doğduğunda tam o zamanın kişiliğine uygun, ezik, aptal ama kurnaz bir tipti. Zaten bu tip bizim milli karakterimiz oldu. Sarışın ve kısa boyluydu, seks problemleri vardı. Çok iyiydi, halk çok tutmuştu. Ama bir gün ben sıkıldım. Bir değişiklik yapayım dedim ve Avni'yi üç buçuk dört yaşlarında bir çocuk haline getirdim. (1979) Derginin piyasaya çıktığı gün telefonlar, telgraflar yağdı. Küçük Avni, büyük Avni'yi yenmişti.
"Gırgır tam 17 yıl aralıksız Oğuz Aral yönetiminde yayınlandı. Bu dönemde muhalif çizgisini bir iki müdahale haricinde hiç kaybetmedi. Kimliği belirsiz şişman işadamları, iktidar, trafik, havalar, toplumsal sorunlar, gibi konuları alabildiğine eleştirdiler. Daha sonra dergi, tam olarak nasıl olduğunu anlayamadığımız bir şekilde el değiştirdi. Bu andan itibaren eski kalitesini yitirdi. Bugün hala yayınlanmakta olmasına karşın artık sadece bir isimden ibaret bir dergidir.

Yazarı bilinmiyor...