Gönül teline vuran reklam olmasın!

Depresyonun en birinci göstergelerinden biri ona buna ağlamaktır herhalde. Birçok arkadaşım antidepresanları almaya, kendilerini reklamlara ağlarken bulunca başladılar misal. Bir dönem de TRT'li yıllarda depresyona girenler anımsayacaklardır, yayın saati bitip de İstiklal Marşı çalınmaya başlayınca ağlamak vardı. Bu durum, yani reklamlara ağlamak depresyonun belirtisi olabilir elbette. Ama daha fenası artık gerçekten "kan çıkmazsa para yok" kabilinden reklamlar da yapılıyor ve ağlamak sadece sağlıklı bir insan olduğunuzu gösteriyor.
Misal bir spor firmasının, muhtemelen uluslararası düzeyde yayımlanan bir reklamı var son günlerde. İki Latin Amerikalı çocuk futbol oynayacaklar, "aldım, verdim, ben seni yendim" adımlamasına benzer bir şey yapıp takımlarını kuruyorlar? Biri Beckham'ı alıyor, öteki Ronaldinho'yu, beriki başka bir oyuncuyu derken... Çocuklardan biri "Beckenbauer" diyor ve diğeri gülmeye başlıyor, "Nerden çıkardın şimdi eski adamı" der gibi. Fakat Beckenbauer koşup geliyor. Bütün büyük oyuncular toplanınca maç başlıyor.
Eski günleri getiriyorlar insanın aklına. Mahalle savaşlarını, hayatı salya sümük ve diz yaralarıyla öğrendiğimiz zamanları. En büyük yaranın diz yarası olduğu zamanları... Kapitalizmin "gönül telini titretenler" diye bir ödülü olmalı!

Ece Temelkuran/Milliyet