Bir ses duydum sandım!


70’li ve 80’li yıllarda dinlediğimiz coverlar – ya da o zamanki adıyla- aranjmanlar popüler müziğimizde oldukça büyük rol oynadılar. İlham Gencer’in Bak Bir Varmış Bir Yokmuş’u, bildiğiniz gibi Fecri Ebcioğlu’nun üzerine söz yazdığı ilk Türkçe pop şarkımız. Türk popunun divası, süperstarı, “ne varsa bende var”ı söylerken aslında pek de haksız sayılmayan Ajda Pekkan’ın da, yaptığı sayısız aranjmanla ününe ün kattığını biliyoruz. Beste sıkıntısının çekildiği ve yabancı bir şarkıya Türkçe söz yazmanın daha kolay olduğu - “kaçıldığı” mı demeliyiz?- zamanlarda “cover”lanan parçalardan bazıları da Eurovision’da birinci gelmiş ya da iyi iş yapmış şarkılar olmuştu.
Eurovision şarkılarına yapılan aranjmanlardan en bilineni Nilüfer’in Göreceksin Kendini parçasıdır. Ülkemize de gelen ve çok sevilen Anne Marie David’in 1973’te Luxemburg adına yarışıp birinci olan şarkısı Tu Te Reconnaitras’ın üzerine yazılan sözlerle Nilüfer şarkıyı Türkçe söylemişti. Katıldığımız ilk Eurovision elemelerine gönderilen ve finalde yarışması için seçilen Nino Varon’un Boşver şarkısının dönemin bir şarkısına benzediği söylentileri yüzünden Nilüfer’in yarışmadan son anda çekilmesi de epey bir gündem oluşturmuştu. Yunanistan’ın 1979 Eurovision şarkısı Socrates’i Beyaz Mendil adıyla Türkçe yorumlayan Nilüfer’in bu plağında söz-müziğin bir Türk isme ait olarak (Mehmet Saydır) geçmesi de ilginç olan başka bir ayrıntı olarak göze çarpıyor. Nilüfer, 1978 yılında ülkemizi Nazar grubuyla birlikte temsil ettiği Sevince’nin dışında ayrıca 1986 yılında Bu Film Bitmeli adlı bir şarkı ile finalde yarışmış ve 3.olmuştu. Kayahan’la düet yaptığı ve Olmalı Olacak diye nakaratı olduğunu hatırladığım güzelim şarkı ise ön elemelerde elenerek finale kalamayan ve harcanan nice Eurovision parçasından sadece biriydi.
1984 Eurovision temsilcimiz olan Beş Yıl Önce On Yıl Sonra adlı ismiyle müstesna grup da 1982’de Ofra Haza’nın Khai şarkısını Hay’a çevirmiş, bir sonraki yılın birincisi Corrine Hermes şarkısını da aynı anlama gelen Bu aşk bize bir armağan olarak söylemişlerdi.
Türk popunun divalarından Nükhet Duru ise 78 yılında ilk kez yarıştığı ve birinciliği kılpayı Nilüfer’e kaptırdığı Eurovision finallerinde çok şarkıyla yarışmış ancak bir türlü kazanamamış sanatçılarımızdan. Onu Anılar, Dostluğa davet, Sev, Boşver, Yıllardan Sonra, Bir Sevgi Yeter gibi şarkıları dışında bir de ön elemeyi geçemeyen ama bugün Türk popunun klasikleri arasında sayılan Melankoli’yle hatırlıyoruz. Nükhet Duru ayrıca Belçika’nın 1987 şarkısı Soldiers of Love’ı Her yerde Sen ismiyle ve bir sonraki sene de Hollanda şarkısı Shangri-la’yı Ya Hep Ya Hiç olarak Türkçe seslendirmişti.
Türk Sinemasının akıllı yaramazı Sezercik’in üvey annesini hatırlar mısınız? Şu Ediz Hun’la evli olan “sarışın kötü kadın” rolündeki Lale Belkıs’tan bahsediyorum. Asıl ününü sinemada yakalayan Belkıs, çıkardığı çok sayıda plağıyla hala hatırlanan bir şarkıcı aynı zamanda. 1977 Eurovision birincisi Marie Myram’ın unutulmaz şarkısını Yolun Açık Olsun ismiyle Türkçe söylemiş ve doğruyu söylemek gerekirse hiç de fena yapmamıştı!
Türkiye Eurovision finallerinde önce Minik Kuş (1975) ile şansını deneyen ama yarışmada asıl sükseyi hiç kuşkusuz unutulmaz Bigudi’yle (1981) yapan Füsun Önal’ın da Ding A Dong’u Türkçe söylediğini biliyor muydunuz? Ayla Algan’da bu şarkıyı Dünya Tersine Dönse ismiyle başka sözlerle söyledi ancak ben şahsen Füsun Önal’ınkini seviyorum. Bir dönem milyonları peşinden sürükleyen şarkılarıyla altın plaklar kraliçesi Füsun Önal versiyonunun sözleri ise şöyleydi:
Bir ses duydum sandım - kalktım gittim baktım,
nerden geldi şaştım - ding a dong..,
duyduğum ses neydi - yoksa saat miydi
belki de kalbimdi.. - ding dang dong..
söyleyin arkadaşlar - aşk böyle mi başlar?
Bir ses geldi kalbimden - Dong dong dong.
Sevenler sevilenler - Aşk nedir bilenler
Bir şey oldu kalbime - Dong dong dong
İşte 70’ler.. Sevgi var, duygu var, başka şeyler var..O yılların şarkılarında bugünlerde bulamadığımız naiflik ve içtenlik var! Ve üzerlerinden yıllar yıllar geçse de asla unutulmuyorlar..

Olcay Tanberken