İngilizler arasında yapılan bir araştırmayla "Tüm zamanların en rahatsız edici 10 şarkısı" seçilmiş.Birinciliği James Blunt'un şarkısı "You're Beautiful" almış.Şarkının bir dönem 11 ülkede liste başı olduğu anımsanırsa, rahatsızlığın kökeninde biraz da "baygınlık verme"nin yattığı söylenebilir.
Araştırma bizde yapılsaydı "Tap-10" listesi için hayli fazla eser yarışırdı.Bu alanda "uluslararası ödül sahibi" bir şarkımız var zaten:Çetin Alp'in "Opera"sı, "Eurovision tarihinin en kötü şarkısı" unvanıyla taltif edilmişti. Oysa "Yarışacak şarkı Türkçe olsun" diye diye oraya "Süüpır-sıtar"ı göndermemizden daha kötü bir tercih olduğunu düşünmüyorum.
Nispeten genç olanlar muhtemelen listeye Ankaralı Turgut'un "Alaman kızlarının saçları sarı/Hiç kızları yoktur kardaş, hepisi karı" diye başlayıp "Dam saçaktan, kız bacaktan belli olur koçum" diye süren protest oyun havasını aday göstereceklerdir.Yine Ankaralı Namık'ın, "Arabada 5, evde 15/hoşuma da giderse bedava" diyen kaldırım pazarlığı onunla yarışacaktır.Banu Alkan yarışa "Kaldıramazsan kaldırırlar gülüm" adlı "dokundurma"sıyla katılacaktır. (Yoksa "Neremi" daha mı iyi?)Bizden önceki kuşaktan olanlar ise, şimdi torun tosuna karışmanın verdiği hassasiyetle, "Henüz girmiş 13-14 yaşına..." diye sübyana bıyık buran kendi gençlik şarkılarını biraz yadırgayacak, "İndim derelerine, bilmem nirelerine/ gaytan bıyıklarımı, sürsem memelerine" diye peşreve iç çeken, "Sen git de ablan gelsin, duramiram yalınız" diye mahreme uçkur çözen halk türkülerinin çevreye verdiği rahatsızlıktan ötürü özür dileyeceklerdir.
Kendi kuşağıma gelince...Bizim "başyapıtımız" hiç tereddütsüz "Türkiyem, Türkiyem, cennetim" adlı güzellemedir.Bu şarkıyı ne zaman duysak aklımıza al bayrağa sarılmış, Konsey dedikodusuna bulanmış, Gırgır'ı kapattırmış, sarı saçlı Müşerref Akay gelir.
Nasıl ki Ali Rıza Binboğa'nın "Yarınlar"ı Ecevit'se...
Nasıl Ayten Alpman'ın "Memleketim"i, Kıbrıs-1974 ise...
Nasıl Cem Karaca'nın "Parka"sı, kanlı 1979 ise..."Türkiyem" de 12 Eylül'dür.
Mamak'ın, Metris'in zorla dinletilen işkence türküsüdür.
Dayaktır, zulümdür, sürgündür. Kötüdür. Çok kötüdür.
Tabii onun öncesinde "Yine de şahlanıyor aman/ kolbaşının yandım da kıratı" türküsü, hak etmediği bir namla "darbe anonsu" sayılmış ve ne zaman işitilse, işiten kulakların memesi çekiştirilip tahtalara vurulmuştur.Tahtaya vuranların kulağına darbecilerce "Bir gece ansızın gelebilirim" şarkısı üfürülmüştür.Sonraları Diyarbakır yöresinde doğanlar, radyo isteklerinde "Dağlara gel dağlara" türküsünü çaldırmış, bölgedeki emniyet görevlilerinden "Dağlar seni delik deşik ederim" türküsüyle cevap almışlardır.Rahatsız olmuşlardır.
Bugün mü?Yaz sıcağında Meclis'in Irak'a müdahale için tezkere toplantısına niyetlendiği şu günlerde bana "en rahatsız edici şarkı"yı sorarsanız aklıma Esmeray düşer."Terhis" hasretiyle yazılmış bir şarkıyı "toplan borusu"na çevirenlere kızar, "en baygınlık veren eser" diye "Gel tezkere"yi seçerim.
Can Dündar